Bu bilgi notu Gıda Güvenliği Derneği, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, Veteriner Hekimler Derneği ve Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü işbirliği ile hazırlanmıştır.
Şarbon nedir?
Şarbon, Bacillus anthracis adlı bakterinin yaptığı bir enfeksiyon hastalığıdır. Antraks ismiyle de bilinen şarbon özellikle sığır, koyun, keçi ve deve gibi otçul memeli hayvanların bir hastalığı olmakla beraber insanlarda, diğer memelilerde ve bazı kuşlarda da görülebilmektedir. Hayvanlardan insanlara bulaşan bir zoonozdur. İhbarı zorunlu bir hastalıktır. Ortaya çıkması halinde mutlaka ihbar edilmesi ve karantina uygulanması gerekmektedir.
Şarbon bakterisi ürettiği zehirler (toksinler) nedeniyle ölümcül hastalık yapabilir. Hastalık etkeni, Bacillus anhtracis ismi verilen bakteri pişirme ve rutin dezenfektanlar ile kolay bir şekilde ölmekte iken, oksijenle temas halinde olumsuz koşullara dayanıklı olan spor haline dönüşmektedir.
Bu nedenle, şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen hayvanlar asla kesilmemeli ve yüzülmemelidir. Hayvana otopsi yapılırsa veya ölen hayvanların ölümünden sonra tabii deliklerden gelen kanın hava ile temasında basiller spor haline dönüşmektedir.
Şarbondan ölen hayvanların kadavraları açılmadan mümkünse yakılarak imha edilmeli veya su kaynaklarından uzak, 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak üzerine sönmemiş kireç dökülüp gömülmelidir. Hasta hayvanların bulundukları yerler ve taşındıkları nakil vasıtaları temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli, hayvanların temas ettiği yem, atık, gübre gibi materyaller yakılarak imha edilmelidir.
Hastalık çıkan odakta ve çevresinde hastalık belirtisi göstermeyen sığır, koyun, keçiler, mandalar, develer ve hatta atlar ve varsa domuzlar aşılanmalı, aşı yapılan hayvanların etleri 30 gün tüketilmemelidir. Bu bölgelerdeki hayvanlara yasalarla tanımlanan sıklıkta aşı uygulanmalıdır.
Türkiye'de sayıları giderek azalmakla birlikte hem hayvanlarda hem insanlarda şarbon görülmektedir.
Hastalık nasıl bulaşır?
Şarbon sporları gıda, solunum veya ciltteki küçük kesik/yaralar yoluyla vücuda girer ve çoğalan, toksin üreten aktif forma dönüşür. Şarbon genellikle hayvandan hayvana veya insandan insana bulaşmaz. Sinekler, kuşlar bakterinin hayvanlar arasında yayılmasına neden olabilir.
Bakteri, hasta hayvanla temas, kesim veya hasta hayvanın ürünleri (eti, kemiği, yünü, derisi, vb) yoluyla insana geçebilir.
Şarbon insanda ne tür hastalıklar yapar?
Şarbon insanda 3 tür hastalık yapabilir:
1. Deri Şarbonu: En sık görülen hastalık tipidir. Genellikle öldürücü değildir. Tedaviye iyi cevap verir. Etkenin bulaşmasında yaralar ve çizik, kesik gibi küçük travmalar bakteri sporlarının deriye taşınmasında önemli rol oynamaktadır. Çoğunlukla hayvanlarla sık temas halinde olan çiftçiler, kasaplar, veteriner hekimler gibi gruplarda rastlanır. 1-7 gün içinde kaşıntılı küçük bir lezyon gelişir, birkaç gün içinde etrafı şiş, siyah renkli bir yaraya dönüşür. Görünümü tipiktir. Bazı hastalarda buna ek olarak baş ağrısı, kas ağrısı, ateş ve kusma olabilir. Yaradan sızan sıvının bir başkasının yaralı cildine bulaşması ile nadir de olsa diğer insanlara bulaşabilir.
2. Sindirim Sistemi Şarbonu: Başta hasta hayvandan elde edilen et olmak üzere, bakteri bulaşışı olmuş gıdanın tüketilmesini takiben gelişir. Şarbonun, hasta hayvanlardan süt eldesi sorunlu olduğu için süt ve süt ürünleri ile bulaşma riski düşüktür. Ancak çeşitli etkenlerle sporların açık sütlere bulaşma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Hastalık bağırsaklarda veya ağız-boğazda gelişebilir. Barsak şarbonunda gıdanın tüketilmesinden 2-5 gün içinde gıda zehirlenmesi gibi başlar, şiddetli karın ağrısı, bulantı, kanlı kusma, şiddetli ve bazen kanlı ishal gelişir. Ağız-boğaz şarbonunda üzeri gri-beyaz bir tabaka ile kaplı yara oluşur. Ciddi bir hastalıktır. Bununla birlikte sindirim sistemi şarbonu veya gastrointestinal sistem şarbonu vakası çok nadirdir ve mevcut bilgilere göre gıdalar aracılığı ile insanlara şarbonun taşınması için bakteri sayının çok yüksek olması gerektiği bildirilmektedir.
Et tüketiminde veteriner kontrollü güvenilir market ürünlerinin tüketimi sağlıklı olur. Az pişmiş biftek vb alışkanlıklar bu döneme uygun değildir. Veteriner kontrollü etler iyi pişirildiği sürece sorun yoktur, homojen pişmiş et sorunsuz yenebilir. Sakatat aynı şekilde dikkat ister.
3. Akciğer Şarbonu: En tehlikeli Şarbon tipidir. Çok sayıda şarbon sporunun havaya geçmesi ve solunması ile bulaşır. 2-5 gün içinde grip gibi başlar ancak hızla ateş, öksürük, ciddi nefes darlığı ve koma gelişir.
Şarbon nasıl tedavi edilir?
Tüm şarbon hastalarının hastanede yatarak tedavisi gereklidir. Ağır formları (akciğer, barsak, vb) dışında deri şarbonu olgularında hastalık genellikle uygun antibiyotik tedavisine iyi cevap verir. Antibiyotik seçimi ve tedavisi mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır.
Şarbon aşısı var mıdır?
Hayvanlar ve insanlar için ayrı aşılar vardır. Hayvan aşısının veteriner kontrolünde uygulanması gereklidir. Hayvan aşısında, hastalık yapıcı özelliği zayıflatılmış canlı bakteri bulunur. İnsan aşısı da bulunur, ama normalde kullanılmaz, aşı sadece biyolojik savaş tehdidinde ordu mensuplarına uygulanmak üzere silahlı kuvvetlerin elinde bulunur.
Şarbon nasıl önlenir?
Hayvanlardaki hastalığın önlenmesi insanların da korunmasını sağlar. Canlı hayvanların hastalıktan uzak tutulmaları, aşılanmaları önemlidir. Bakanlıkça kabul edilmiş olan aşılama programlarının gereği gibi uygulanması, özellikle hastalık mihraklarının etkin takibi gerekmektedir.
Hastalık kaynağı saptanırsa gecikmeden kuralına uygun olarak yok edilmelidir. Salgınların erken fark edilmesi, karantina koşullarına uyulması, hayvan yetiştiriciliğinde temizliğe özen gösterilmesi önemlidir.
Herhangi bir hastalığı olan, aniden ölen veya anormal davranışlar gösteren hayvanların etleri, sütleri, derileri, boynuzları gibi diğer ürünleri insanlar ve/veya diğer hayvanlar tarafından tüketilmemeli ve kullanılmamalıdır.
Şarbon sporları toprakta 50-60 yıl kadar canlı kalabilmekte ve herhangi bir bulaş halinde hayvan/insan dokularında sporlar açılıp vejetatif yani üreyen/toksin yapabilen forma dönüşebilmektedirler. Bu nedenle bir yerde bir kez şarbon görüldüyse ve bu bizde olduğu gibi tesadüfen, sonradan fark edildiyse, o bölgede/ülkede uzun yıllar şarbon farkındalığının sürmesi gerektiği asla göz ardı edilmemeli.
Yaşanan şarbon vakaları bir kez daha “Tek Sağlık” ilkesinin önemini ortaya koymuştur. Hayvan sağlığı bir halk sağlığı sorunudur. Beşeri ve veteriner hekimlik hizmetleri bir bütün olarak ele alınmalı ve gıda sektöründe yer alan gıda mühendisleri ve ziraat mühendisleri ile yakın işbirliği içinde olunmalıdır.
Şarbon yıllardan beri ülkemizde kökü kazınamamış bir hastalık olması nedeniyle; Tarım ve Orman Bakanlığı, bu konudaki sistemini tekrar gözden geçirmeli, gelişmeye açık yanları tespit ederek daha etkin bir denetim ve mücadele stratejisi belirlemelidir. Şeffaf ve katılımcı olunması tüketici güvenini de arttıracaktır.
Tüketiciler ne yapmalı?
1. Veteriner hekim denetimi olmayan yerlerden ve kontrol dışı kaçak kesim yapılmış hayvan etleri ve sakatatları satın alınmamalı ve tüketilmemelidir,
2. Güvenilir yerlerden alınmış etlerin iyi pişirilerek tüketilmesi, hatta düdüklü tencerede basınçlı ortamda pişirilmesi önerilmektedir. Sporlar, 100 0 C’de 15 dakikada kaynatarak veya, 1210C’de düdüklü tencerede 10 dakikada zararsız hale gelmektedir.
3. Mutfak ve işletme hijyeninin her zaman son derece önemli olduğu unutulmamalıdır. Çiğ etle temas eden bıçak, tahta, tezgah gibi tüm yüzeyler uygun deterjan ve dezenfektanlarla çok iyi temizlenmelidir. Ellerde eldiven kullanımına özen gösterilmelidir.
4. Sütten bulaşma riski düşük de olsa şarbon vakalarının görüldüğü dönemde ambalajlı UHT sütler tercih konusudur. Onaylı olmayan çiğ süt alınmamalı, onaylı çiğ sütler alınıyorsa, 10 dakika kaynatılmalıdır.